Mevlana Mesnevi yazı dizisi 95

 Hazret-i Adem Aleyhisselam'ın İblis'in sapıklığına şaşması

Adem, İblis'i görünce ona hakaretle baktı: Pusudaki kendi itaatinin kibrinden dolayı mel'un şeytanın yaptığını kınadı.

Hak'tan, ''Ey Safi (temiz kişi)! Sen gizli sırların vakıfı değilsin'' diye bir ses geldi.

''Eğer Cemal'im Celal'ini gösterirse, onun kahrından dağlar mahvolur.''

''O zaman yüzlerce Adem'in perdesini yırtıp, yüzlerce iblisi Müslüman eder.''

Adem, ''Ya Rabbi! Tevbe ettim, bir daha böyle küstahça düşüncelerde bulunmam.''

''Ya Rab! Bu kulunun cür'etini bağışla, ona yardım et. Bütün kullar senin lütfuna muhtaçtır.

Gönlümüzü senden başka şeylerin sevgisinden koru. Kötülükleri uzaklaştırıp, bizi sevindir.

Canımızı kötü kaderden kurtar. Temiz dostlardan bizi ayırma.

Senin ayrılığından daha acı hiçbir şey yoktur. Senin lütfun olmayana eyvahlar....

Malımız, malımızın yolunu kesmekte. Cismimiz dahi canımızın düşmanıdır.

Eli ayağı mahvolan, sensiz canını kurtaramaz.

Faraza canını tehlikelerden kurtarsa bile, idbar korkusu kedere sebep olur.

Çünkü bir can, sevgiliye kavuşmadıkça, onun rahat etmesi mümkün değildir.

Sen cana yardım etmezsen, o perişandır. Sensiz diri de olsa ölüdür.

Kullara mükafat da, ceza da sendendir. Bu hakkın olup hüküm senindir.

Heybetin güneşi, ayı bitab eder. Senin korkunla servi iki büklüm olmuş.

Yüceliğin gökleri alçaltır. Kudretin deniz ve madenleri fakirleştirir.

Çünkü her iş, fazilet ve cömertlik sendendir. Eksikler tamam, yok da var olur.

Sen daima yokluktan münezzehsin. Bir emrinle var olan yok olur.

Var eden, yok etmesini bozan, kolaylıkla yapmasını bilir.

Güz mevsiminde bahçeler, harap olmakta; sonra yine çiçeklerle dolmaktadır.

Tekrar yokluk ülkesinden görünüp, gitgide gelişirler.

Nergisin gözü kör olmuşken, tekrar görmeye başlar. Boğazları kesilen neyler yine nağmeler verir.

Biz Senin yarattıklarınız, yaratıcı değil. Senin hükmüne kim razı ve kani değildir ki?''

Hepimiz, ''Nefsim, nefsim'' deriz. Biz kimiz, neye gücümüz yeter?

Şeytandan bizi Sen kurtardın. İhsanınla bize lütufta bulundun.

Herkese hidayetle, kemal verdin. Değneksiz körün ne gücü olabilir?

Değerli veya değersiz Senden gayri herşey insanın ruhu için aynen ateş gibidir.

Her kim ateşe sığınır ve ona dayanırsa, o hem Mecusi, hem de Zerdüşt'tür.

Hak'tan gayri her şey batıl ve nakıstır. Rahmet yağmurları Hakk'ın lütuf bulutlarındadır.

Hz Ali (kv) hikayesine dönüş ve kendi kanına müsamahası

Yine, katili için fazlasıyla lütuf gösteren Ali'nin ve katilinin hükayesine gel.

Hz Ali dedi ki, ''Ben katilimi daima görüp dururken asla ona gönlüm kızmaz.''

''Ölüm, bana kendi canım gibi azizdir. Zira neşeyle diriliş, ölümle olur.''

Ölümsüzlük ölümü aşıklara helaldir. Başını feda etmek aşığın azığıdır.

Bu zahiren ölüm, gerçekte dirilik; görünüşte yokluk, hakikatte ebediliktir.

Cenin ana karnından yola çıkar. Yeryüzü ona yeni bir konak olur.

Bizde ölüme bir arzu, bir aşk olduğundan - Nefislerinizi tehlikeye düşürmeyiniz- nehyi bizim içindir.

Nehiy (yasaklama) elbet tatlı şeye olur. Acı için nehiy ve sakınmaya ihtiyaç yok ki...

İçi de, dışı da acı olan tanenin acılığı, dostun yasaklanmasına lüzum kalmadan nehiy olur.

Bana da ölüm tanesi tatlıdır. Hem o dirilişin müjdesidir.

Ey inandığım kişiler! Beni kınayarak öldürün. Zira benim hayatım öldürülmemdedir.

Ey yiğit! Aşıkların hayatı ölümledir. Bu ayrılık yurdunda kalış ne vakte kadar?

Burada kalışım ayrılık olmasaydı öyleyse - Muhakkak ki O'na dönenleriz- ayeti nedir?

Dönüş, ayrıldığımz şehre varmak, zamanın gamından kurtulup (birliğe) ermektir.

Hazrer-i Ali (kv)'nin önünde her defa seyisin, ''Beni öldür, bu kaderden beni kurtar'' diye yalvarması

Seyis tekrar gelip, ''Ya Ali! Beni öldür de benden bu kötü iş sadır olmasın.''

''Ben sana kanımı helal ediyorum, yeter ki bu fena iş benden olmasın'' dedi.

Ben de dedim ki ''Her zerre bir katil olup elinde hançer seni öldürmek istese,''

''Sana bir kıl ucu zarar vermez. Çünkü ezelden kalem böyle yazmıştır.''

''Fakat tasalanma, ben sana şefaatçiyim. Ben ruhun efendisiyim, bedenin kulu değil.''

''Bu vücudun yanımda bir değeri yok. Civanmert olan cisimle dostluk etmez.''

''Hançer ve kılıç bana reyhan (fesleğen, çiçek) gibidir. Bu zahiri ölüm, tenim için bağ bahçedir.''

''Cismine bu kadar eza eden, haşa, beyliğe hırs eder mi?''

''Halifelik hükmünün davasından maksat, beylere adaletin faziletini öğretmektir.''

Emirlik makamının değerlenmesi, halifelik fidanının meyvelenmesi için orada olunur.