Mevlana Mesnevi yazı dizisi 75

 Bir kurt ile tilkinin, arslanın hizmetinde avlanmaları

Bir arslan, bir kurt ve bir tilki avlanmak niyetiyle dağa tuzak kurmaya gittiler.

Birbirlerine yardım ederek avlanacak ve av hayvanlarını iyice yakalayacaklardı.

Bu üçü, bir av düşürmek için ovanın etrafını dolaştılar.

Onlar gerçi arslana bir utanç sebebi oldularsa da, arslan onlara hürmet için yoldaş olmuştu.

Böyle bir şaha asker gerekmez. Lakin daima ''Cemaat rahmettir.''

Böyle bir ay için yıldızlarla olmak ardır. O yıldızlara ihsanda bulunmak için görünür.

Bütün akıllar Hz Peygamber'in fikrine muhtaç iken o, ''Onlarla meşverette bulun'' emrini aldı.

Arpa terazide altınla arkadaş olur. Bununla arpanın altın gibi değerleneceğini sanma.

Şimdilik ten ruha yoldaştır. Köpek de bir müddet kapının bekçisidir.

Bu cemaat, azametli arslanın hizmetinde dağa doğru yöneldi.

Bir dağ öküzü, bir dağ keçisi ve bir de tavşan yakalayıp coşkunluktan sakındılar.

Arslanın ardınca dolaşanın gece gündüz kebabı eksik olmaz.

Dağdan ormana geldiler. Avların bedenleri kana bulanmıştı.

Kurt ile tilkiye, avların şaha layık bir adaletle dağıtılması tamahı düştü.

Onlardaki bu hırs arslana malum oldu. Lütfu yüzünden kibirlendiklerini anladı.

Sırların arslanı ve beyi olana gönüllerdeki şey akseder.

Kamilin önünde, kalbindekine dikkat et. Gafil olma, gönle nazar ederler.

Gerçi o eşeğin suçunu, söylemezse de bilir. Yüze gülerek onu büyüler.

Arslan, onların düşüncelerini anladıysa da, sırlarını açığa vurmadı.

Kendi kendine dedi ki, ''Sizi cezalandırmak gerek, şahın cezasına layık oldunuz.''

''Kanaatini benim fikrime razı değil. İşiniz lütfumu inkar etmek oldu.

''Sizin aklınız da fikriniz de, unvanınız da benim ihsanımın sayesindedir.''

''Resim, ressama nasıl böbürlenebilir? Zira onu resmeden odur.''

''Benim için böyle adice şüpheye düşüp cihanın, beraber olduklarınızın utancı ve aybı oldunuz.''

''Hakk için kötü zanda bulunan yanlış düşünenlerin başlarını kesmezsem günahın ta kendisidir.''

''Doğruları, sizin ayıbınızdan kurtarayım da, bu hikaye aleme ibret olsun.''

Bu düşüncelerle arslan zahiren gülüyordu. Gülen arslandan sakın emin olma.

Dünya malı arslan (Hakk) ın tebessümüdür. Cihan halkı, o gülüş yüzünden gurura düşmüştür.

Yoksulluk ve hastalık sana sığınak olarak yeter. Zira arslan, o tebessümün cezasını verir.

Arslanın, kurdu denemek için ''Gel, bu avları sen bölüştür'' demesi

Arslan kurda, ''Gel bunları taksim et. Yalnız dikkatli ol, adilane bölüştür.''

Bu taksim işinde benim vekilim ol da, aydın yaratılışım senin özünü bilsin'' dedi.

Kurt, ''Ey şah! Yaban öküzü sizin gibi başbuğa layık bir lokmadır.''

''Keçi orta büyüklükte, ben dahi öyle. Tilkiye hatasız tavşan uygundur'' dedi.

Arslan dedi ki, ''Ey alçak kurt! Ne diyorsun söyle! Ben varken sende - Biz ve ben- sözü de ne?''

''Kurt, köpek soyundanken kendinde bir varlık görüp kibirle arslanın huzurunda nasıl yürür?''

''Ey eşek tabiatlı kurt! Beri gel!'' Kurt ileri gidince bir pençeyle başı gitti.

Onda doğruluk ve işe yarar bir akıl görmeyince derisini yüzüp cezalandırdı.

Ve dedi ki, ''Bana karşı bir varlık gösterdin. Senin için böyle bir canı taşımaktansa ölmek daha iyidir.''

''Mademki huzurumda yok olmadın, açık hükmüm başının kesilmesidir.''

Hak'tan gayri her şey yok olur. Hakikat, Hakk'ın varlığında yok olmaktır.

Kim baki olmaya layık olursa ona, ''Her şey helak olur'' cezası yoktur.

La (yok) dan geçeni illa (ancak o) da bil. İllada olan fani değildir.

Dergahta, ''Biz ve ben'' den bahseden kovulur. Şahın kapısında onun değeri yoktur.