Mevlana Mesnevi yazı dizisi 70

 Gramerci ile gemicinin hikayesi

Bir lisan alimi gemiye binmişti. Kendini öven bir yüzle gemiciye dönüp,

''Sen hiç nahiv okudun mu?'' dedi. Gemici, ''Hayır'' deyince, ''Ömrünün yarısı boşa gitmiş'' dedi.

Bu sözden gemicinin gönlüne bir hiddet geldiyse de sustu, bir cevap vermedi.

Sert bir rüzgar gemiyi girdaba düşürdü. Denizci o dilciye bağırarak,

''Yüzmesini bilir misin?'' dedi. Dilci de, ''Ey genç! Bilmem!'' deyince gemici,

''İşte şimdi bütün ömrünü mahvettin. Birazdan gemi girdaba dalacak'' dedi.

Ey oğul! Burada yok olma bilgisi lazım, nahvi bırak. Onu elde edersen sudan bir korku yoktur.

Ey şah! Deniz, ölüyü başında taşır. Dirinin deryada kurtulması ise zordur.

Sen de beşeri vasıflardan ölüysen, sırlar denizinin başı üstünde olursun.

Ey kibrinden halka ''Eşek! '' diyen! Şimdi sen buz üstünde kalan eşek gibi oldun.

İstersen zamanın en alimi ol. Bil ki alemin zamanı yoktur.

Nahivcinin hikayesi size yok olma nahvini anlatmak için bir derstir.

Fıkhın fıkhı da, gramerin grameri de harf harf yok olmayla anlaşılır.

Su testisi, bizim iddia (bilgi) mız, halife de Hak ilminin Dicle'si.

Biz Dicle nehrine bir testi su götürüyoruz. Eşek olduğumuzu bilmezsek gerçekten eşeğiz.

Hiç olmazsa bedevi mazurdu. O Dicle'den hem habersiz hem de uzaktı.

Bizim gibi Dicle'yi bilseydi, dolu testiyle sahraları aşmaz,

Hatta Dicle'den haberi olsaydı, testiyi taşa çalar, kırardı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Beyinden geçen düşünceler bize mi ait?

Kendini BİL!