Mevlana Mesnevi yazı dizisi 65

 Bedevinin Bağdat'ta su sıkıntısı var zannıyla çölden bir testi yağmur suyunu omuzlayıp halifeye hediye etmek için Bağdat'a gitmesi

Kadın dedi ki, ''Doğruluk varlığı terketmektir. Varlığın, yokluğun sende bir kederi olmamalı.''

''Testi yağmur suyuyla doludur. Şimdi bizim malımız ve sermayemiz budur.''

''Bu testiyi omuzlayıp yola çık. Onu padişaha hediye olaral arz et.''

''De ki, -Bundan başka bir şeyimiz olmadığı gibi semtimizde de bundan güzel su yoktur.-''

''Gerçi padişahlara layık hediyeler çoksa da orada böyle cana can katan bir su bulunmaz.''

''O testi bizim hapsedilmiş bedenimizdir. Bu beş hissimiz de içindeki acı sudur.''

''Ey Rabbim! Bu testimizi sen, fazlınla kabule layık kıl.''

''Beş his onda beş lüle oldu. Ondaki suyumuzu pisliklerden koru.''

''Testimiz, denizde aşina olsun da deryanın coşkunluğu onda da görünsün.''

''Şahi hediyeyi tertemiz görünce onu almak ister.''

''Ondan sonra testiden niyetsiz su akar, cihan onunla dolar.''

''Lüleyi kapa, testi dolsun. Cenabıhak -Heva ve hevese gözlerinizi kapayın- buyurdu.''

''Acaba böyle bir hediye kimde var?'' diye Arap sevindi.

Kadın, görmediği için orada şeker gibi Dicle'nin aktığını bilmiyordu.

Şehrin içinden o, deniz gibi akıp gitmekte. İçinde gemiler ve oltalar dolu.

Sultanın kapısına var, oradaki haşmetli, ''Altından nehirler akan bahçeler'in sırrını gör.

Bizim idrakimiz ve hissimiz, o saf denize nispetle bir damla gibidir.