Mevlana Mesnevi yazı dizisi 74

 Bir Kazvinlinin, omuzuna arslan resmi döğdürmek isteyip iğne acısı dolayısıyla pişman olması

Bir hikaye söyleyim de dinle. Kazvinlilerin adeti şudur:

Bir faydası ve zararı olmaksızın omuzlarına, ellerine ve vücutlarına iğne ile döğme yaptırılardı.

Kazvinli biri tellake, ''Gel, ıstırap vermeksizin bir döğme yap'' dedi.

Tellak, ''Ey yiğit! Nasıl bir şey arzu edersin'', diyince Kazvinli, ''Kükremiş bir arslan resmi yap.''

''Arslan nakş et ki talihim arslandır. Dikkat et, döğme iyi olsun'' dedi.

Tellak, ''Döğmeyi hangi uzvuna yapayım? dedi. ''Omuzum üzerine yap'' dedi.

Döğmeci döğmeye başlayınca, iğnenin acısından sabredemez oldu.

O yiğit kimse tellake, ''Ey temiz kişi! Bu ne suretidir? Beni helak etti'' dedi.

Tellak, ''Sen bana arslan yapmamı emretmiştin'' deyince, ''Peki önce hangi uzvundan başladın?'' dedi.

''Önce kuyruğunu işliyorum'' deyince öteki, ''İki gözüm, kuyruğu hiç de lüzumlu değil!''

''Arslanın kuyruğu kuyruk sokumumu acıtıp bir baksana, beni şaşkın eyledi.''

''Ey döğmeci! Arslan varsın kuyruksuz olsun. İğnenin acısı ta içime işledi'' dedi.

Nakkaş, onu acıtmaya aldırmadan arslanın başka bir tarafını yapmaya koyuldu.

İnleyerek, ''Bu hangi uzvudur?'' dedi. Döğmeci, ''Sadece kulağı'' dedi.

''Varsın kulağı olmasın, şart değil, ey temiz gönüllü! Kulağı işlemeyi bırak'' dedi.

Yine bir uzva başlayınca Kazvinli tekrar feryada başladı.

''Acaba bu üçüncüsü arslanın hangi uzvudur'' deyince, döğmeci, ''Bu karnının resmidir'' dedi.

''Bu arslan karınsız olsun. İğnenin acısı canıma yetti'' deyince.

Tellak şaşırıp dilsiz ve bir müddet parmağı ağzında kaldı.

O usta iğnesini yere çalıp, ''Kim dünyada böyle birşey görmüştür.''

''Kulaksız, karınsız, kuyruksuz acayip bir arslan. Cenabıhak bile böyle bir arslan yaratmamıştır'' dedi.

Ey kardeş! İğnenin acısına sabret ki, nefis kafirinin iğnesini kırasın.

Varlığını terk edenlere gök de, güneş de, ay da secde eder.

Putperest nefsini kahredenin güneş de, bulut da emrine mahkum olur.

Zira gönül mumu alevlenmiş olanı güneşin ateşi yakmaz.

Gör ki Allah, Ashab-ı Kehf'i güneşin hararetinden korumuştur.

Diken, gülün güzelliği yüzünden affedilir. Cüz, küll'ün içinde yok olur.

Hakk'ı yüceltmek, varlığı yok etmek nedir bil: Horluk ve tevazu ile secdeye kapanmaktır.

Hakk'ın tevhidinin gerçeği nedir bil: O bir için kendini feda etmek.

Gündüz gibi nurlu olmak dilersin, öyleyse geceye benzeyen varlığını adamakıllı yak!

Varlığını Hakk'ın varlığı içinde yok et. Kimya'nın bakır gibi tesirinde kal (altın ol).

Sohbetinin havası hep, ''Ben ve biz'' dir. Vahdettin esası bu yok olmadadır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Beyinden geçen düşünceler bize mi ait?

Kendini BİL!