Mevlana Mesnevi yazı dizisi-24

 *Müritlerin, halvetten çıkması için tekrar vezire ricaları

Onlar dediler ki; 'Ey bahane arayan hakim, bizi hileyle aldatma, lütfen.'

'Hayvana takati kadar yük yüklenir. Zayıfların işi de güçleri kadar olur.'

'Feleklerin yüksekliği surettedir. Asıl manevi yücelik temiz ruhtadır.'

'Her kuşun yiyeceği kendine göredir. Cisminden büyük gıda almak imkansızdır.'

'Süt yerine çocuğa ekmek verseler, süt çocuğuna ekmek, ölüm korkusudur.'

'Onun dişi çıkınca ekmeği bizzat kendisi ister.'

'Daha kanatlanmayan kuş nasıl uçabilir? Yoksa o, kedinin pençesinden cansız kalır.'

'Kanadı kemale erince, onun bunun ıslığını, işaretini beklemeden uçar.'

'Senin sözün şeytanı susturur ve bizim kulağımızı da sarhoş eder.'

'Sen konuşunca kulağımız akıl kesilir; kuruluğumuz coşkun bir denize döner.'

'Ey tatlı dilli! Sohbetinin şevkiyle gönüllere yeryüzünü asuman eyledin.'

'Sensiz bu gökler bize matem olur. Canımız senin sohbetinle şad olur.'

'Zahiri yükseklik cisimlerdedir. Cisimlerse manaya nispetle sadece isimlerden ibaret kalır.'

*Vezirin, halvetten vazgeçmeyerek cevap vermesi

Vezir dedi ki, 'Delillerinizi (kısa kesin). Bu doğru sözleri canınızın sığınağı yapın.'

'Ben emniyetli isem, gökyüzüne yer desem dahi sözüme de inanılmalıdır.'

'Eğer ben kamil isem kemali inkarınız neden? Değilsem bu eziyet niçin?

'Ben bu halvetten ayrılmayacağım. Zira kalp ahvaliyle meşgulüm.'