MEvlana Mesnevi yazı dizisi-20

 *Hilekar vezirin, İncil'i değiştirmek maksadıyla hükümlerini karıştırması

Vezir, her emir için ayrı bir kitap yazdı ki, her biri yanlış hükümlerle dolu ve başka başka yollardaydı.

Her birinin hükmü değişik ve baştan sona birbirine zıt idi.

Birinde, 'Riyazat ve açlık, tevbenin, Hakk'a dönüşün esasıdır.'

Bir diğerinde, 'Riyazetin, açlığın faydası yok; kurtuluş yolu ihsan ve cömertliktir' deyip.

Birinde de 'Sen açlığına, cömertliğine bakma. Sonra bu yaptıkların Tanrı'ya şirk koşmak olur.'

'Rahat veya gam zamanı teslim ve tevekkülden başka hepsi hile ve tuzaktır.'

Birinde 'Vacip olan hizmettir. Tevekkül fikri suçtur' der.

Bir diğerinde, 'Hakk'ın emir ve yasakları yapılmak için değil, aczimizi anlatmak içindir.'

'Ta ki aczimizi onda açıkça görüp Hakk'ın kudretine şahit olalım.'

Bir başkasında, 'Acizlikten sakın. Zira bu, nimete küfürdür.'

'Hakk'ın kudreti senin kudretin oldu. Sendeki kudret Huda'nın bir nimetidir.'

Diğerinde, 'Acizden de, kudretten de sakın, sonra hepsi şirk olur' der.

Birinde, 'Bu mumu yak, zira bu bakış meclisin mumudur, onu nurlandır.'

'Eğer hayal ve nazar örtülürse, vuslat mumu gece yarısı söner.'

Ötekinde, 'Bu mumu söndür, karşılığında sana nice gizli sırlar açılır.'

'Onu söndürmekle can mumunun ışığı artar, sabrından dolayı Leyla sana Mecnun olur.'

'Her kim ibadet için dünyayı terk ederse, hizmet için dünya ona yaklaşır' deyip.

Öbüründe, 'Hak sana ne verdiyse onu (şirin) kılmıştır.'

'Sana onu zahmetsiz nasip etmiştir. Yüz çevirip kendini meşakata sokma' der.

Birinde, 'Varını yoğunu terket, işini zillete bulaştırma.'

'Şüphesiz bunca birbirine zıt yollar, her biri bir millete can gibi olmuş.'

'Hakk'a hatasız bir yol olsaydı, her Yahudi ve Mecusi'nin bundan hissesi olurdu' dedi.

Birinde de, 'Kolay odur ki o, kalbin hayatı ve ruhun gıdası olur.'

'İnsanın tab'ına zevk veren şey geçince kederden başka birşey kalmaz.'

'Onun mahsulü pişmanlık, alışverişi zarar ziyandır.'

'O zevk kolaylıkla kazanılmaz. Adı tamamen güçlük sahibi olur.'

'Güçleştirilmişle, kolaylaştırılmışı iyice ayırd edici ol' dedi.

Birinde, 'Kendine bir üstat ara, akıbeti görmede soy sop önemli değildir.'

'Bunca millet, mürşidsiz akıbet görücü olduğu halde çaresiz horlukla ezildiler.'

'Akıbeti görmek saf bir kuvvet,(o kadar kolay) olsaydı, dinler arasında bu ayrılık olmazdı' der.

Bir diğerinde, 'Üstat sensin, yani onu tanıyan sensin' dedi.

'İnsanların maskarası olma, dikkat et. Erkişi ol; sersem, şaşkın olma.'

Birinde, 'Her şey sensin, bir bak. Arada gerçekten ikilik yoktur' der.

Ötekinde, 'Bütün her şey birdir. Kim iki derse o şaşıdır.'

Bir diğerinde, 'Yüz rakamı nasıl bir gibi sayılabilir. Deli bile bu düşünceden elini çeker' demekte.

Bunlar hep birbirinin aksi boş laflar. Surette ve manada aynı tezat.

Bir önceki söz, diğerinin zıddı. Hiç zehirle şeker bir olur mu?

Sen, zehirden ve şekerden vaz geç ki, vahdet bahçesinin rüzgarı essin.










Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Beyinden geçen düşünceler bize mi ait?

Kendini BİL!