MEsnevi yazı dizisi-8

 Padişahın, rüyasında müjdelenen Hak tabibi ile zahirde görüşmesi

Şah, elini açarak piri kucakladı. Aşk gibi gönlünü ve canını ona makam etti.

Alnını ve elini öperek geldiği yolu, oturduğu yeri sordu.

Piri hürmetle bağrına basıp, 'Sabırla hazineye kavuştum.'

'Sabır, acı oldu ama, nihayet onun meyvasında şifa ve afiyet vardır.'

'Sen, Hakk'ın zahmet giderici bir hediyesi ve -Sabır sıkıntının anahtarıdır-sözünün manasısın.'

'Senin güzel yüzün her sualin cevabı oldu. Şüphesiz müşküller seninle hallolur.'

'Sen, bizim gönlümüzde olanın tercümanısın ve düşkünlerin elinden tutansın.'

'Ey, seçkin ve Hakk'ın senden razı olduğu kişi! Hoş geldin. Sen kaybolursan kaza gelir, feza daralır.'

'Sen, kavmin efendisi, büyüğüsün. Senden hoşlanmayan helak olur' dedi.

O muhterem ihtiyarı, ağırlamadan sonra elinden tutup içeriye götürdü.

Yorumlar

  1. Ru'yasında buluşmak ile mujdelemiş oldukları
    ilahi tabib ile padişahın kavuşması
    93. Gonlunde ve canında tuttuğu aşk gibi, elini actı ve onu kucakladı.
    Ya’ni şah misal aleminde suretini gorduğu insan-ı kamili ve ilahi tabibi,
    cismaniyet aleminde de gorunce, icinde duyduğu aşk gibi ona sarıldı ve
    kollarını acıp,onu kucakladı.
    94. Onun elini alnını opmeye başladı ve makamdan ve yoldan sormaya
    başladı.
    Ya’ni salik o insan-ı kamili bulduğu zaman, hurmetle elinden ve alnın-
    dan optu ve seyr-i suluka ait makamdan ve usulden sormaya başladı.
    95. Sora sora onu kalbe kadar cekti; nihayet sabır ile bir hazine buldum
    dedi.
    Salik sorduğu seyr-i suluk makam ve usulleri hakkında cevaplar aldıkca,
    anlaşılması guc olan birtakım mes’eleleri de sora sora o kamili kalbe cekti
    ve onun muhabbetini kalbine yerleştirdi. Ve işte nihayet sabır ile ilahi bilgi
    cevherleriyle dolu bir hazineyi buldum dedi.
    96. Dedi: Ey Hakk'ın hediyesi ve zahmetin def’ edicisi; ve sabır, mutluluğun
    anahtarıdır sozunun ma’nası.
    Beytin orjinalinde gecen "Harac" darlık, gunah ve zahmet ve goz ka-
    maşması ma’nalarınadır. Burada, zahmet ve darlık ma’nası uygundur.
    "Def’" fiilden isim ma’nasına olan mastardır, def’ edici demektir.
    Ya’ni, ey bana Hakk’ın hediyesi olan ilahi tabib ve zahmeti ve darlığı def
    edici! Senin vucudun, "sabır, mutluluğun anahtarıdır" sozunun ma’nasıdır.
    97. Ey ilahi hekim! Senin kavuşman, her sorunun cevabıdır. Zorluk, kıyl
    u kalsiz senden hallolur.
    Mesnevi-i Şerif – 1.Cilt 1.Kitap Mevlana Celaleddin Rumi
    51
    Beytin orjinalinde gecen "Lika" kavuşmak; "kıyl u kal" soz soylemek
    demektir.
    Ya’ni, ey insan-ı kamil! Salik sana kavuşmakla, her sorunun cevabını
    kalbinden almış olur. Ve salikin ilim ve bilgideki zorluğu, soz soylemeye
    muhtac olmaksızın senden hallolur. Cunku insan-ı kamilin alametlerinden
    birisi de, salikin karşılaştığı zorluklarını soz soylemeksizin onun kalbine
    gondererek halletmektir.
    98. Gonlumuzde olan her şeyin tercumanısın; her kimin ayağı camurda
    ise, elini tutucusun.
    Bizim icimizde ve batımızda her ne varsa, sen onun tercumanı olup acığa
    cıkartırsın. Her kimin ruhunun ayağı camur mesabesinde olan bu
    cismaniyet aleminde saplanıp kalmış ise, onu elinden tutup cıkarırsın ve
    ruhaniyet alemine goturursun.

    YanıtlaSil
  2. 99. Hoş geldin, ey secilmiş, ey razı olunmuş olan! Eğer sen kaybolur isen,
    helak gelir, sahra daralır.
    Beytin orjinalinde gecen "Merhaba" Arapca'da, geniş yere geldin demek
    olup, Turkce'de "Hoş geldin" ta'birinin karşılığıdır. "Mucteba" secilmiş,
    "murteza" kendisinden razı olunmuş. "Kaza" burada olum ve helak
    demektir. "Feza" sahra ma’nasınadır.
    Ya’ni, hoş geldin, ey Hak indinde secilmiş, kullardan olan kamil! Ey Hak
    kendisinden razı olmuş olan murşid! Eğer sen kaybolursan, beşeriyet alemi-
    ne helak gelir ve izafi vucut sahrası daralır.
    Bu vasıflar "zamanın kutbu"nun vasıfları olduğuna gore, salikin ru'yada
    gorduğu ilahi hekimin kutubluk makamında olduğu anlaşılır. Aşağıdaki
    beyit dahi bu ma’nayı te'yid eder.
    100. Sen kavmin efendisisin; seni istemeyen, eğer vazgecmezse, muhakkak
    helak olur.
    "Kavim" coğul isim olup, erkek ve kadından oluşmuş cemaate denir.
    Cunku ilahi feyizler havas ve avama, "zamanın kutbu"nun mubarek
    kalbinden dağıtılır.
    Mesnevi-i Şerif – 1.Cilt 1.Kitap Mevlana Celaleddin Rumi
    52
    Ya’ni, ey insan-ı kamil! Sen beşeriyet kitlesinin ve cem'iyyetinin efendi-
    sisin; seni istemeyen, eğer seni istememekten vazgecmezse, muhakkak
    ma'nevi helake uğrar.
    101. Ne zaman ki o meclis ve kerem sofrası gecti; onun elini tuttu ve hareme
    goturdu.
    Ya’ni buluşma meclisi ve ikram sofrası son buldu. Salik, o kamil murşi-
    din kerem elini tuttu; kendi hastası ve mahremi olan cuz'i aklının
    mahiyetini ve hallerini arzetti.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Beyinden geçen düşünceler bize mi ait?

Kendini BİL!