Mevlana Mesnevi yazı dizisi-26

 *Hilekar vezirin, halveti terk hususunda müritlerini ümitsiz bırakıp kesin bir cevapla onları savması

'O sahtekar vezir içeriden dedi ki: 'Ey müritler! Hepinize kesin bir cevap:'

'İsa'dan bana herkesten ayrılmak için haber geldi. Bundan sonra canımı, başımı bile terk ederim.'

'Bütün dostlardan ayrıl, hatta kendi nefsinden bile diye emir geldi.'

'Bundan böyle dedikoduya, gizli ve açık sohbetlere izin yoktur.'

'İşte ben öldüm. Elveda dostlar. Benim yerim ancak dördüncü kat göktür.'

'Böylece ateşe mensup çarhın altında odun gibi yanmaktan bana usanç geldi.'

'Gönül, İsa ile beraber oturmak ister. Artık yurdum dördüncü kat göktür.'

*Hilekar vezirin, emirlerin her birini ayrı ayrı gizlice veliaht yapması

Ondan sonra beyleri birer birer çağırıp onlara ayrı ayrı tesir etti.

Her birine, 'İsa dinine ve bütün ayinine sen vekilimsin.'

'Diğer beyler, İsa'nın emriyle hep sana tabi ve yardımcıdırlar.'

'Sana itaat etmeyen emiri ya öldür, ya esir et.'

'Lakin ben sağ iken bu sırrı kimseye duyurma. Ben ölmedikçe de reisliğe elini uzatma.'

'Ben ölmeden önce  bir iddiada bulunup, İsa'nın davasını duyurma.'

'İşte kitap, işte İsa'nın ahkamı. Bunları ümmete açıkça anlat.'

'Hak dinde senden başka vekilim yoktur bil' dedi.

'Her birine ne söylediyse, gizlice aynı şeyi bir diğerine söyledi.'

'Her birine içindeki hükümleri birbirine zıt olan bir defter verdi.'

'Eliften ye'ye kadar harflerin şekli nasıl değişikse her tomarın metni de öyle muhtelif idi.'

'Tomarın birinin hükmü diğerine zıt idi ki, sana bunu önce anlatmıştık.'

*Hilekar vezirin, halvethanesinde kendisini öldürmesi

'Kırk gün kapısı kapalı halvette kalıp, sonra o cehennemlik kendisini öldürdü.

Halk, ölümünden haberdar olunca ah ile feryat edip ağladı.'

'Saç ve sakallarını yolup, elbiselerini paralayıp feryat ederek mezarı başında kanlı gözyaşı döktüler.

Mezarı başında sayısız Türk, Rum, Kürt, Tatar, Acem toplandılar.

Onun kabrinin toprağını başlarına serptiler. Onun derdini daima derman bildiler.

Onun kabri başında tam bir ay, halkın gözünden yaş yerine kan geldi.

Onun ayrılığıyla feryat ederek küçük, büyük herkes yas tuttu.'