Mevlana Mesnevi II.Cilt-102

 Padişahın, kaybolan doğanını fakir ve ihtiyar bir kadının evinde bulması

Doğanın padişahtan kaçarak un eler gördüğü bir kocakarının evine gelmesini bir şey bildiğinden sanma.

Kadın çocukları için tutmaç pişirirken, bu kabiliyetli kuşu görünce,

Ayağını bağladı. Kanadını, tırnağını kesti. Yesin diye saman verdi.

''Ehil olmayanlar sana iyi bakmamışlar. Kanatların büyümüş, tırnakların uzamış.''

''Yazık, ehil olmayanlar seni hasta ederler. Annene gel de sana baksın'' dedi.

Cahilin sevgisini de, vefasını da böyle bil, onun gidişi daima eğridir.

Padişah bütün gün doğanını aradı. Nihayet kocakarının çadırını gördü.

Padişah, doğanı toz toprak içinde kalmış görünce, onun bu haline ağlamaya başladı.

Dedi ki, ''Bu senin hatanın cezasıdır. Zira bize vefada doğru olmadın.''

''Çünkü cennetten cehenneme kaçtın. Cennet ehliyle cehennem ehli hiç bir mi?''

''Padişahtan kaçıp, kocakarının çadırını yurt edinene bu ceza layıktır.''

Doğan, şahın eline kanadını sürüp hal diliyle, ''Günah bendedir''.

''Ey kerem sahibi! Sen kabul etmezsen kötü nerede ağlayıp inlesin?''

''Şahın lütfu, suçluları cür'etlendirir, bir çok kötüyü makbul kılar'' diyordu.

Var git, kötü işlerde bulunma ki bizim yaptığımız iyilikler bile bilinmiyor.

Sen hizmetini layık sanıp nazlandın, cürüm bayrağını yükselttin.

Onu anmaya, çağırmaya izin verilince kalbin övülmekten gurura düştü.

Kendini Hak'la konuşur gördün. Halbuki bu şüphe, nicelerini O'ndan ayırdı.

Padişah seninle yerde beraber otursa da haddini bil, edepli ve tedbirli ol.

Doğan dedi ki, ''Ey padişahım! Pişman oldum, tövbe ettim. Yeniden müslüman oldum.''

''Sarhoş eylediğin sarhoşluktan çarpık yürürse mazurdur.''

''Gerçi tırnak gitti ama, senin lütfun olursa güneşin kakülüne elim erişir.''

''Gerçi kanatsızım ama, beni okşarsan gök doğanını oyuna mat ederim.''

''Senin hizmetinde dağları koparır, yardım edersen orduları kurarım.''

Gayretim bir sivrisinekten daha az değil ya! Kudretim Nemrut'un mülkünü mahveder.''

''Farz et ki zayıflıkta ben Ebabil'im, düşman da fil gibi;''

''Tane gibi taşlar atsam o kötü düşmana aman vermem.''

''Gerçi atacağın taşlar çok küçük de olsa zırh ve siper onun çarpmasına mani olmaz.''

Musa, bir değnekle savaşa çıktı. Alçak Firavun'un kılıcı batıl oldu.

Her peygamber, yalnız olarak gönderilmiş ve dünyayı mağlup etmiştir.

Nuh düşmanın cefasını çekince tufan dalgası, onun kılıcı oldu.

Ey Ahmed (sav)! Bu alçak toprağın askeri de kim oluyor ki? Yıldızların şahı (ay) senin hükmündedir.

Yıldızlara uğurlu, uğursuz diyen gafiller, bu devri, ayın devri değil, senin devrin olduğunu bilsinler.

Bu, senin devrindir. Zira, Musa-yı Kelim dahi senin devrinde olmayı diledi.

Musa, senin devrinin parlaklığını, ondaki tecelli sabahının nişanını açıkça gördü de;

''Ya Rabbi! O nasıl bir rahmet devridir? Rahmet ama, hikmet nuru devri.''

''Musa'yı denizlere daldırsan da Ahmed (sav) devrinde meydana çıksa'' dedi.

Cenabıhak dedi ki, ''Ey Musa! Sen onun için müşehade ettin, halvet yolu bu yüzden göründü.''

''Ey Kelim! Devir devre bağlıdır. Ayağını çek, zira bu kilim uzundur.''

''Ben kerem sahibiyim. Kullara lütfum açıktır. Lakin istekte can feda etmek lazım.''

''Çocuk uyansın da gıdasını alsın diye anne onun burnunu okşar.''

''Zira o aç olduğundan habersiz uyuya kalır. Göğüslerdeki süt ona hazır bir sofradır.''

''Ben, rahmet olan gizli bir hazineydim. Hidayete ermiş bir ümmet yarattım.''

''Bütün keremleri istiyorsun. Bu ise sadakatin aynasıdır.''

Ümmetler, ''Ya Rab!'' desinler diye O Fahr-i alem, pek çok putlar kırdı.

PEygamber'in o temiz şeriati olmasaydı, sen de ecdadın gibi putperest olurdun.

Puta yönelmekten kurtuldular. Ümmetlerin, onun hakkını bilmesi vacip oldu.

Eğer ona mahsus şükür nedir dersen o, içindeki putlardan kurtulmaktır.

O nasıl başını puta yönelmekten kurtardıysa, sen de o kuvvetle gönlünü aydınlat.

Dini, baba mirası gibi bedava bulduğundan mı onun şükrünü eda etmiyorsun?

''Ağlayana rahmetim artar, inleyene nimetim bol olur.''

''Vermeyecek olsan nimetimi göstermem. Rahmetim kapalıyı açar.''

''Rahmetim gözyaşlarına bağlıdır. Nimetim ağlayanlara sarf olunur.''

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kendini BİL!

Beyinden geçen düşünceler bize mi ait?