Hz Muhammedin Sözleri

-


  • 6. "Dikkat edin, sizden biri kardeşinin verdiği hediyeyi reddetmesin. Eğer bir şey de bulursa, ona mukabelede bulunsun. Nefsin yed-i kudretinde olana yemin ederim ki, bana bir (koyun) kolunun ucu hediye edilse kabul ederim. Ve eğer bir kol için davet edilsem ona icabet ederim."                                                                               Hz. Muhammed

YORUM: Öncelikle Mukabele ne demektir; Mukabele Ramazan ayına denk gelen zamanda Cebrail' in Hz Muhammed'e indirdiği Kur'an ayetlerini birbirlerine karşılıklı okunması, dinlenmesi ve böylece unutulmamasıdır. Biliyorsunuz kardeş dinimizde Müslüman olan herkesi kapsamaktadır. Şimdi Hz Muhammedin bu sözünün bendeki manası şudur; Eğer bir insan bana bir hediye veriyor ise buna çok dikkat etmeliyim ve reddetmemeliyim, ve karşılaşılan durumda gördüğüm bir hakikat var ise (doğru ya da yanlış) karşı tarafa bunu iletmeliyim, durumun bende yarattığı bilgi ve oluşumu mukabele etmeliyim ve tabi aynı şekilde karşı taraf da durumu yaratan taraf olarak meseleyi kendi açısından ifade edecek böylece ortaya bir mukabele çıkacak. Ancak biz sadece beğenip beğenmediğimiz şeylerin peşine düşersek, yani benlik oluşturursak daima seçeriz ve sanırız ki kendimize ait bir hayatımız var, işte bu hallerde bize sunulana yanaşmayız göz ucuyla bakmayız bile, bir Mümin kati süretle karşısına çıkan her durumu Allah' a olan inancından sorgular, kestirip atmaz. Çünkü Mümin kişi Allah' ın Gökte değil her yerde ve her zerrede olduğunu billir bu anlamda yaşamdaki herşey anlamlı ve ahenklidir o da Yüce Allah' ın bu ahengini karşısına çıkan her fırsata dikkat ederek iz sürer adeta, bu öyle Yüce bir haldir ki asıl mutluluk budur. Seçmek, daha neyle karşı karşıya olduğumuzu idrak etmeden Benliğimizin sevdiği ve ilgisini çekenleri takip etmek değildir, Seçmek; Tesadüfe yer olmayan bu mükemmel düzende karşımıza çıkan halleri değerlendirmek, sorgulamak, anlamak adına, dahil edildiğimiz durumları bir fırsat olarak görmek ve belki kendimize belki de bize ihtiyacı olan bir başka insana sırt çevirmeden önce neyle karşılaştığımızı keşfetmek, bu durumlarda gösterdiğimiz duruş ve aldığımız karar gerçek seçim olacaktır ve bu daha doğru bir yaklaşımdır diye düşünüyorum...
Sevgi Tama

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kendini BİL!

-
Başkalarını yenen kişi güçlüdür, kendini yenen kişi ise kahramandır. Lao Tse İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen, ya nice okumaktır. Yunus Emre Kendini Bilen, Rabbi' ni Bilir. Hz Muhammed Kendini Bil! Sokrates Felsefeyi felsefe yapan hakikati aramasıdır, ona sahip olması değil. Karl Jaspers Kendini biliş yolunda 3 erdem; bilgelik, cesaret ve ölçülülüktür. Platon ''Gerçek olan Bir dir, İnsan bu bütünün Cüz' ü dur. İnsan Tanrıdır, Tanrı İnsan değildir ( Enel Hak ) Kendini Bilen Tanrıyı Bilir ( Vahdeti Vücut )'' Hallac-ı Mansur ''O ki, bilmiyor ama biliyor bilmediğini, çocuktur onu eğitin O ki, bilmiyor ama bilmiyor bilmediğini, cahildir ondan uzak durun O ki, biliyor ama bilmiyor bildiğini, uykudadır onu uyandırın O ki, biliyor ama biliyor bildiğini, bilge kişidir, onu izleyin '' FARS Dörtlüğü Kendini Bil, bu yolla Tanrılar Alemini de bilirsin. Tanrı' ya ancak kendi çabanla ulaşırsın. Pisagor Sen, kendi
Devamı

Beyinden geçen düşünceler bize mi ait?

-
Resim
Beyinden geçen düşünceler bize mi ait? İnsan benlik zannından akıp geçen düşünceleri sahiplenir ve onları kendi parçasına dönüştürür, zamanla aklından geçenleri iyi mi kötü mü olduğuna bile dikkat etmeksizin o düşüncelerin sahibi gibi bir misyona bürünür ve düşüncelerin şekil verdiği bir benlik yaratır. Kişinin Kuran da bahsedilen ve kati suretle uzak durmasını emir ettiği benlik zannı bir çok şekilde oluşur düşünce sadece bunlardan biridir. Kişi bir iş yaşamında öğretmen olur ve kişiliğine öğretmen benliği ekler, kişi anne olur ve annelik benliğini ekler, kişi her ne öğrenirse ve iyi yaptığına inanırsa onun benliğini kendine mal ederek o kalıplarda yaşamaya başlar ve işte bu yaşamdaki Teklikten kendini ayırdığı ve ikilik yarattığı an olur. Yaşamını bu ikilik üzerine şekillendiren bireyin Tekliğin İlimini farketmesine imkan yoktur, bölünmüşlük kişiyi farklı ızdıraplarla şekillendirir asla mutluluk yakalanmaz ve gerçeklikten farklı bir düzleme dönüşür yaşam. Doğru olan odur ki i
Devamı